Kadınlar Sitesi

Çocuklarınızı Olduğu Gibi Kabul Edin

Anne babanın yardıma ihtiyacı vardır. Çocuk yetiştirme kitapları, küçüklerin sevgi, anlayış, sabır, mantık, kararlılık, koruma, arkadaşlık, kalori ve vitamin gibi ihtiyaçları üzerinde öylesine ısrarla dururlar ki anne-babalar sırf kendilerini bekleyen bu ayrıntıların çokluğu yüzünden cesaretlerini kaybederler, bütün kişisel arzularından vazgeçmeye hazırlanmaları gerektiğine inanırlar ve çocukların tarafını tutuyor görünen yazarın, karşılaşacakları ilk güçlükte onları haksız bulacağını sanırlar.

Bu bakımdan, bu yazının yarısını anne babanın gerçek ihtiyaçlarına, kendi paylarına düşecek hayal kırıklıklarına, yorgunluklara ve tabiatıyle nispeten uslu çocuklarından beklemek hakkını kendilerinde bulacakları bazı yardımlara ayırmayı tercih ettim. Bir çocuk yetiştirmek uzun ve güç bir iştir. Ayrıca anne babaların da çocuklarından daha mükemmel insanlar olmadıklarını unutmayalım.

Bazı çocuklar ötekilerden daha çetindir. Çocukların birbirlerinden çok farklı mizaçlara sahip olarak doğdukları hemen hemen ispatlanmıştır. Anne-babalar seçme hakkına sahip olmadıkları için, çocuklarını olduğu gibi kabul etmelidirler. Sakin bir karı-koca, yumuşak başlı ve uysal bir kız çocuğunu çok iyi yetiştirir; onun hoş ve bağımsız bir genç kız olması için gerekli hoşgörüyü gösterebilir. Aynı anne-baba, enerji dolu, dediği dedik bir erkek çocuğu karşısında ise çaresiz kalır. Bu da anne babaların çoktan oluşup kesinleşmiş bir kişiliği olduğundan ve bu kişiliği bir günde değiştirmelerinin imkânsızlığından Heri gelmektedir. Başka bir örnek daha verelim: Az önce anlattığımın aksine başka bir anne-baba ele avuca sığmaz yavrusuyle zevkle meşgul olur da, çok uslu bir çocuktan hayal kırıklığına uğrar. Fakat şurası muhakkaktır ki bütün anneler ve babalar kendi kısmetlerine düşen çocukları için, daima ellerinden geleni yaparlar.

En iyi şartlarda bile işlerinizin artmasına ve birtakım mahrumiyetlere katlanmaya hazır olun. Bir çocuğun yetişmesi hatırı sayılır bir uğraşı gerektirir: Uygun beslenme rejimini hazırlamak, bezlerini ve giyeceklerini yıkamak, bebeğin döküp saçtığı yiyecekleri ve büyük kardeşin dağıttığı oyuncakları toplamak, kavgaları durdurup göz yaşlarını kurutmak, başı sonu belirsiz hikâyeler dinlemek, yetişkin bir insan için

hiç de ilgi çekici olmayan oyunlara katılmak ve hikâyeler anlatmak, hayvanat bahçesine, müzelere, geçit törenlerine sürüklenmek, ev ödevlerine arada sırada yardım etmek, ev işlerinde, bahçede ve kömürlükte size yardımcı olmak isteyen heyecan dolu fakat beceriksiz ellerin bu yardımını kabul etmek ve akşam bütün bir günün yorgunluğunu üzerimizden atamadan okul-aile birliği toplantısına katılmak gibi.

Çocukların ihtiyaçları, aile bütçesinde, daha geniş bir eve taşınmanın gerektireceği masraflardan tutun da eskiyen ve çabucak küçülen ayakkabı paralarına kadar büyük bir yer tutar. istediğiniz zaman tiyatroya, konsere, geziye ya da arkadaş toplantılarına gitmekten vazgeçmeniz gerekir. Yani kısaca bebek sahibi olmanın verdiği bütün sevince ve kendi hayatınızı çocuksuz bir çiftin hayatiyle hiç bir zaman değişemeyeceğinizi söylemenize rağmen, eski özgürlük günlerinizi mutlaka ararsınız.

Anne-babayı çocuk sahibi olmaya iten şey elbette sadece fedakârlık duygusu değildir. Hiç olmazsa ben öyle sanıyorum. Hayır! her anne-baba çocuk sevdikleri ve kendilerinin de çocukları olmasını istedikleri için çocuk sahibi olurlar. Ayrıca kendi çocuklarında anne-babalarından gördükleri sevgiyi hatırladıkları için çocuk isterler. Bir çocuğu eğitmek, onun büyümesini, kişiliğinin oluşmasını görmek, anne baba için (bunların gerektirdiği bütün emeğe rağmen) zevklerin en büyüğüdür. Bu, yaratmanın kendisi ve bizim ölmezliğimizin belgesidir ve bu dünyada hiç bir yapıt ne kadar güzel olursa olsun insana aynı gururu veremez.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ