Solunum Güçlükleri
Aksırma: Bebekler sık sık aksırırlar. Aksırma her zaman bir nezle belirtisi değildir. Tabiî burnu da akmaya başlarsa o zaman bebeğin nezle olduğunu anlarsınız. Nezlesi olmayan çocuğun aksırmasına ise burunda tozların ve sümüğün toplanması yok açar
Kuvvetsiz solunum: Bebe-Kierin solunumu çoğu zaman anneyi korkutur. Gerçekten bebeklerde solunum çok düzensizdir. Bazen beneğin soluk aldığı, duyulmaz ve görülmez derecede hafif olur. Çocuğunun uykuda horladığını ilk defa duyan anne de endişeye kapılır. Oysa bu ikisinin de hiç önemi yoktur.
Gürültülü solunum: Bazı bebekler daima gürültülü bir şekilde soluk alırlar. Bu durumun iki nedeni vardır.
Bebeklerin bir kısmı genizden nefes alarak uyanıkken de horlar. Horlama büyüklerde de, fakat sadece uyurken görülür. Anlaşıldığına göre, böyle bebekler damak örtüsünü gerektiği gibi kullanmasını henüz öğrenmemişlerdir. Nitekim bu gündüz horlaması, da zamanla geçer.
Gürültülü solunumun en tipik nedeni gırtlaktır. Küçük dil, yani ses tellerinin üzerinde asılı duran et parçası bazı bebeklerde o kadar hafif ve o kadar yumuşaktır ki, bebek soluk alırken içeri doğru çekilir ve titreşir. Tıbbî terimiyle «stridor con-genifal» adı verilen horlama da bundan doğar. Bebek boğuluverecek sanırsınız, halbuki bu biçimde soluk alıp vermeye devam edip durur. Çoğu zaman bebek kuvvetli bir şekilde soluduğunda horlama sesi duyulur, sakin uyuduğunda ise hiç sesi çıkmaz.
Daha büyük bir çocukta, önceden görülmediği halde, gürültülü soluma birden ortaya çıkarsa, bu, sözünü ettiğimiz zararsız horlamadan farklı bir şeydir. Ya kuşpalazından, ya astımdan ya da başka bir intanî hastalıktan meydana gelmiş olabilir ve doktorun süratle müdahalesini gerektirir. Aslında gürültüyle soluyan bütün bebekleri bir kere doktora göstermek yerinde olur.
Sümükten meydana gelen burun tıkanmaları 228. bölümde, mükozlte tıkanmaları ise 624 numaralı bölümde incelenmiştir.
Tıkanma: Bebek ağlarken bazen öyle bir öfke krizine kapılır ki, tıkanır gibi olur ve rengi morarıncaya kadar soluk alamaz. İlk seferinde anne ve babalar ne yapacaklarını şaşırırlar. Tıkanma dediğimiz bu halin özel bir anlamı yoktur. Sadece bebeğin öfkeli bir tabiatta olduğunu gösterir. (Mutlu ve tatmin olmuş bebeklerin öfkeli yaradılışta olduğu pek görülmez). Bu konuda doktora fikir danışabilirsiniz.
Doktor bebeğin fizik durumunun mükemmel olduğunu söylerse, her şey yolunda demektir va yapılacak bir şey yoktur. Doktordan bu teminatı aldıktan son ra, çocuğun ağlamasını önlemeye çalışmayın. Bebeği, her ağlayacak gibi olduğunda kucağınıza alırsanız, şımartırsınız. Şiddetli bir öfkeye kapılan bir yaşını geçmiş bir bebek bir yaşından sonra İlk defa olarak böyle tıkanırsa; o zaman buna «ağlama spasmı» deriz. Tıkanma île ağlama spasmı birbirinden farklı şeylerdir.
Timüs guddesi: Size timüs guddesinden duydukları endişeyi anlatanlar
olmuştur her halde. Az da görülse sebepsiz yere ölüveren bebeklerin ölümüne bu guddenin sebep olduğu yolundaki kuşkuya belki siz de katılmışsınızdır. Oysa bu guddenin kötü şöhretinin aslı yoktur. Her bebekto göğsün üst tarafında bir timüs guddesi bulunur. Bazılarında bu gudde büyükçedir ve nefes borusunun üstüne baskı yapar, fakat rahatsızlık vermez. Günümüzde büyük timüsleri x ışınları tedavisine tabi tutmak lüzumu bile duyulmuyor. Timus guddesinin çocukların anî ölümlerine yol açtığı şeklindeki yanlış İnanış, bu guddenin ortalama büyüklüğünün bi-llnmeyişlnden doğmuştur. Şimdi bunun hakkında daha çok bilgimiz var, anî ölümlerden sonra incelenen ve fazla büyümüş olduğu sanılan timüs guddelerinin tamamen normal ölçüde olduğu artık anlaşılmış bulunuyor. Bebeklerin anî ölümlerinin de, ölümden sonra yapılan İncelemelerden, aniden başgösteren ağır bir hastalıktan ileri geldiği biliniyor.
Demek ki bu konuda endişe duymanız tamamen yersiz bir davranış olacak. Timüsün büyüklüğünü öğrenmek için sağlıklı bir bebeğin göğsünün radyografisini aldırmak tamamen lüzumsuzdur, bunu unutmayın.