Kadınlar Sitesi

“10 gün içerisinde kaybettik” Fatma Karanfil’e veda…

Mücadele ettiği hastalığa yenilerek 72 yaşında hayatını kaybeden oyuncu Fatma Karanfil, son yolculuğuna uğurlandı.


AŞK-I MEMNU dizisinde Şayeste karakterine hayat veren oyuncu Fatma Karanfil (72) Levent’teki Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Karanfil’in cenazesi Feriköy Mezarlığı’nda toprağa verildi.Bir süredir kanser tedavisi gören ve 25 Mayıs’ta entübe edilen Aşk-ı Memnu dizisinde Şayeste karakterine hayat veren oyuncu Fatma Karanfil 72 yaşında hayatını kaybetmişti. Usta oyuncu için Barbaros Hayrettin Paşa Cami’nde cenaze töreni düzenlendi. Taziyeleri, Karanfil’in yeğenleri Aslı Karanfil, Elif Karanfil ile eş ve çocukları kabul etti. Törene, aile üyelerinin yanı sıra Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, oyuncu Hülya Koçyiğit, oyuncu Pınar Altuğ ve sevenleri katıldı. 1968 yılında Ses dergisinin yarışmasında 3. olmasının ardından kariyerine başlayan ve başta Keloğlan, Mavi Boncuk gibi Yeşilçam filmlerinde, Aşk-ı Memnu ve Çocuklar Duymasın gibi önemli dizilerde rol alan Fatma Karanfil’in cenazesi, öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Feriköy Mezarlığı’nda toprağa verildi.

“KANSERİN 1.5 AYDA TAMAMEN YAYILDIĞINI ÖĞRENDİK”

Taziyeleri kabul eden yeğeni Elif Karanfil, “Kanser hastalığı vardı, o nüksetmiş ancak hiçbir belirti vermemişti. Son 1.5 ayda kanserin tamamen yayıldığını öğrendik. Bugün de buradayız maalesef. 1.5 aylık bir süreçte, önce tetkikler sonra hastane, yoğun bakım, entübe edildiğini hepiniz biliyordunuz zaten. 10 gün içerisinde de maalesef kaybettik” diye konuştu.

“PIRLANTA GİBİ BİR İNSANDI”

Çocuklar Duymasın dizisinde birlikte rol aldığı Fatma Karanfil’i son yolculuğunda yalnız bırakmayan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, “Çok üzgünüz, bu değerlerimizi tek tek kaybediyoruz. Bir de yakın tanıdığım biriydi Fatma abla. Birlikte uzun süre çalıştık. ’Çocuklar Duymasın’da birlikte çalıştık. Dominant teyzenin annesini oynuyordu ve çok gülüyorduk. Yani pırlanta gibi bir insandı. Çok profesyonel, çok neşeli, hayat dolu, örnek bir oyuncuydu” dedi.

Yeşilçam, uzun yıllar farklı kuşaklardan milyonlarca seyirciye hafızalardan kolay silinmeyecek öyküler anlattı. Bir başkaydı üstelik o öyküler…

İnsanlar daha sahici, mekanlar insanlara daha yakın, anlatılan hikayeler kalbe dokunacak türdendi.

Bir de Yeşilçam’ın yıldızları vardı… Şimdikilerden çok farklı koşullarda yaşamış; bambaşka koşullarda kamera karşısına geçmiş, her birinin hayatı belki de o filmlerde anlatılan öykülerden daha ilgi çekici yıldızlar…

Belki de bu yüzden sadece o döneme yetişebilmiş seyircinin değil ardından gelen farklı kuşaklardan milyonların kalbinde bambaşka bir yeri var Yeşilçam’ın….

Bugün yerinde yeller esse de adı her geçtiğinde seyirci o yılların yıldızlarını gülümseyerek hatırlar… Hafızalarında nice anılar canlanır.

RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN

AŞK-I MEMNU’NUN ŞAYESTİ’Sİ… YEŞİLÇAM’IN BENZERİ OLMAYAN YILDIZLARINDA BİRİ
İşte o kara özlü, kara saçlı, melek gülüşlü oyuncu da o dönemin yıldızlarından biriydi.

Çok daha eskilere dayanan bir oyunculuk geçmişi olsa da çağımızın izleyicisi onu bir dönem ekranda fırtınalar estiren o diziyle hatırlar hep.

Milyonlarca kişi onu deniz manzaralı zengin köşkünün hizmetlisi olarak gördü ekranda. Eşine az rastlanır güzellikte bir yüzü, sıcacık bir gülümsemesi vardı. Sadece kendi kızı değil, yıllardır yanında çalıştığı o zengin köşkünün sahibi de, onun çocukları da bu güzel ve sevecen kadını bir anne, bir abla gibi severdi.

Yıllardır aynı yastığa baş koyduğu kocası da onunla aynı yerde çalışırdı. Birbirlerine olan sevgileri, saygıları eşine az rastlanır türdendi.

HAFIZALARDAN HİÇ SİLİNMEYECEK
Öylesine duygulu bir anneydi ki o hizmetli, kendi kızı da zengin köşkün genç kızı da çaresiz aşka düştüğünde onlarla birlikte ağlar, bir şeye sevindiklerinde onlarla birlikte sevinirdi…

Ekranda yıllarca fırtınalar estiren o dizinin diğer kahramanları gibi o da final bölümünden sonra hiç unutulmadı…

O zamana kadar sayısız filmde ve dizide kamera karşısına geçmiş olsa da milyonların aklında Aşk-ı Memnu’nun Şayeste’si olarak kaldı.

Fatma Karanfil bu sözünü ettiğimiz ünlü oyuncu. Yeşilçam’ın eşi benzeri olmayan yıldızlarından biri…

YAŞAM ÖYKÜSÜ ESKİŞEHİR’DE BAŞLADI
Karanfil’in yaşam öyküsü 1942 yılının 3 Şubat günü Eskişehir’de başladı. Babası NATO’da görevliydi, bu yüzden de çocukluğu Türkiye’nin farklı kentlerinde geçti. Hatta bir ara İngiltere ve Almanya’ya uzandı yolu.

İlkokula Kütahya’ya başladı Fatma Karanfil. Sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındılar. Ortaokulu İstanbul’da bitirdi. Fakat babasının işi nedeniyle bir süre de Almanya’da yaşadı.

Fatma Karanfil, ilk gençlik yıllarında yazmaya olan yeteneğiyle dikkat çekiyordu. O dönemde katıldığı bir yarışmada birincilik ödülü bile kazandı hatta. Belki yaşı küçüktü ama o başarısı da onun gelecek yıllarını şekillendirmekte etkili oldu.

‘SİZİN GİBİ İYİ BİR OYUNCU OLMAK İSTİYORUM’
Fatma Karanfil’in hayatının dönüm noktası dönemin ünlü oyuncularından Öztürk Serengil ile tanışması oldu.

O zamanlar henüz çocuk olan Karanfil, Serengil ile bir tiyaro sahneside karşılaştı. Onun ‘Büyüyünce ne olmak istersin?’ soruSuna ‘Sizin gibi iyi bir oyuncu” diye yanıt verdi. Böylece gönlünde yatan aslanı da açık etmiş oldu.

Karanfil, oyuncu olmayı istiyordu istemesine ama bunun için bir eğitim alması gerektiğini de biliyordu.

GAZETEDE GÖRDÜĞÜ İLAN HAYATINA YÖN VERDİ
Bir gün bir gazetede gördüğü ilan onun ilk adımı atmasını sağladı. LCC (Language and Culture Center) burslu öğrenci alacaktı.

Seçmelere katıldı Fatma Karanfil. Belki diğer kızlar gibi dramatik giysiler içinde iddialı bir görüntü sergilemiyordu. Fakat gözler önüne serdiği yeteneği sayesinde seçmeleri kazandı ve burslu olarak eğitimine başladı.

1967 ile 69 yılları arasında eğitim gördüğü dönemde Muhsin Ertuğrul, Haldun Taner gibi ustalar onun oyunculuk anlayışını şekillendirdi.

YÜZ GÜZELİ YARIŞMASINDA ÜÇÜNCÜ OLDU, YEŞİLÇAM’IN KAPILARI AÇILDI
1968 yılında ise kendisine sinemanın kapılarını açan başka bir adım attı. Ses Dergisi’nin düzenlediği Yüz Güzeli yarışmasına katıldı.

Babası önceleri bu yarışma fikrine sıcak bakmasa da kızını kıramadı ve şansını denemesinin yolunu açtı. Fatma Karanfil o yarışmada üçüncü seçildi.

Ondan sonra da Yeşilçam’ın kapıları ardına kadar açıldı. O sırada sadece 16 yaşındaydı.

Sarmaşık Gülü adlı ilk filminde Hülya Koçyiğit ve Kartal Tibet ile birlikte kamera karşısına geçti. Güzelliği, yeteneği, çalışkanlığı ve disiplini sayesinde de Yeşilçam’ın parlayan yıldızlarından birine dönüştü.

1970’lerin ilk yarısında Yakılacak Kitap, İki Aşk Arasında, Dağlar Kızı Reyhan, Sonbahar Rüzgarı, Günah Bende mi?’nin de aralarında bulunduğu sayısız film için kamera karşısına geçti. Bazen başrol bazen de yan roller üstlendi.

SİNEMAYA UZUN SÜRE ARA VERDİ, TEKSTİL İŞİNE GİRDİ
Kariyerinde hızla ilerliyordu ki ona hiç uygun olmayan bir gelişme yaşandı. Yeşilçam’da erotik filmler akımı başladı.

1972’de kamera karşısına geçtiği Kadın Yapar filminden sonra kenara çekildi. Çünkü bu erotik filmler furyasına kapılmak istemiyordu. Ondan sonra da mesleğine uzun bir süre ara verdi Fatma Karanfil.

Tabii bu arada boş durmadı. Londra’ya gitti ve tekstil konusunda eğitim almaya başladı. Uzun süre de sinemaya dönmedi ve hazır giyim alanında çalıştı. Bu süreçte sinemadan da televizyondan da uzaklaştı.

HAYATININ EN BÜYÜK SINAVI MEME KANSERİ OLDU
Fatma Karanfil, 1998 yılına gelindiğinde büyük bir hayat sınavıyla karşılaştı. Meme kanserine yakalandı.
Fatma Karanfil bu hastalık sürecinde bütün gücüyle direndi. Bir röportajında ameliyattan birkaç gün sonra yaşadıklarını anlatmıştı.

Bir sabah kalktığında kendisinde bir güç hissettiğini söylemişti. Sonra da aklından geçen düşünceyi: “Sen mi öleceksin Fatma! Bırak kanser senden korksun!” Sonra da kemoterapiye hazırlık için kuaförün yolunu tutup saçlarını kestirdiğini anlatmıştı o röportajında.

Erken evrede teşhis edildiği için önce ameliyat sonra da kemoterapi ve radyoterapi gördü. Bu süreçte bütün birikimini harcamak zorunda kaldı. Fakat hayatın ona güzel bir sürpriz hazırlama zamanı gelmişti..

CEBİNDE SADECE OTOBÜS BİLETİ ALACAK PARASI VARDI
2001 yılında, cebinde sadece bir otobüs bileti alacak parası bulunduğu sırada tesadüfen bir Arap yönetmenle karşılaştı.
Sadece iki saat içinde onunla bir sözleşme imzaladı ve Assi El Halai adlı bir şarkıcının Anneler Günü için hazırladığı klipte kamera karşısına geçti. Hatta oradan kazandığı parayla Levent’te kendine bir ev satın aldı.

Zaten bundan sonrası da Fatma Karanfil için mesleğe dönüş zamanının geldiğini gösterdi. Ardı ardına birçok dizide kamera karşısına geçti. Huzur Sokağı, Aşk Yeniden, Adını Sen Koy, Bahtir Ölmez, Aşk-ı Memnu, Çocuklar Duymasın, Bizi Hatırla gibi yapımlarda oynadı.

Fatma Karanfil son olarak 2019 yılında Kimse Bilmez için kamera karşısına geçti. Ondan sonra da kendini senaryo yazmaya ve okumaya verdi.

İKİ KEZ EVLENİP BOŞANDI: Fatma Karanfil, 1975 yılında dönemin ünlü müzik insanlarından Ali Kocatepe ile evlendi Fakat evlilik beş yıl sürdü. 1984 yılında bir iş insanıyla hayatını birleştirdi ama bu evlilik de uzun ömürlü olmadı.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ